Farz Namazlar:
Bunlar beş vakit namaz ile Cuma ve cenaze namazıdır.
"Farz-ı kifâye: Bazı mükelleflerin yapmasıyla diğerlerinin yapması gerekmeyen
farz demektir, cenaze namazı gibi.
Farz-ı kifâye'nin sevabı yalnız onu yapanlara aittir. Farz-ı kifâye, hiçbir
mükellef tarafından yapılmayacak olursa, bütün mükellefler günahkâr olur.
Meselâ, cenaze namazı, o yerde bulunan mükelleflere ayrı ayrı değil, hepsine
birden toplu olarak farzdır. Eğer mükelleflerden bir kısmı cenaze namazını
kılarsa diğerleri günahtan kurtulmuş olur. Artık onların tekrar aynı kişinin
cenaze namazını kılmaları gerekmez. Şayet mükelleflerden hiçbiri cenaze namazını
kılmayacak olursa, orada bulunanların hepsi günahkâr olur " Açıklama Sorularla
islamiyet .
Farz Nedir : Sözlükte "bir şeyi kesinleştirmek, takdir etmek, pay ve
parçalara ayırmak, belirlenmiş şey ve pay" anlamlarına gelen farz, bir fıkıh
terimi olarak, Allâh ve Rasulü tarafından kat'î bir delille emredilen fiil ve
amel demektir. Fakihlerin çoğunluğuna göre, farz ile vacip aynı manada
kullanılmaktadır. Ancak Hanefîlere göre, farz ile vacib birbirinden farklı
olarak kabul edilmiştir. Buna göre farz, Kur'ân âyeti veya mütevatir sünnet gibi
kesin olarak sabit olan bir nassla, açık bir şekilde yapılması emredilen fiil ve
amellerdir. Farzı yapan sevap kazanır, özürsüz olarak yapmayan azabı hak eder,
inkâr eden ise dinden çıkmış olur.
Farz, mükellefin ifa sorumluluğu açısından farz-ı ayın ve farz-ı kifâye şeklinde
ikiye ayrılır. Farz-ı ayın, beş vakit namaz, oruç gibi, her mükellefin yapması
gereken farz demektir. Farz-ı ayın, bazılarının yapmasıyla diğer mükelleflerden
düşmez. Farz-ı kifâye, toplumsal, sosyal bir vazife mahiyetinde olup, bazı
mükelleflerin yapmasıyla diğerlerinin yapması gerekmeyen farz demektir. Cenâze
ile ilgili vazifeler ve cenâze namazı, bazı mesleklerin icrası bunun örneğini
teşkil eder. Farz-ı kifayenin sevabı, yalnız onu işleyene aittir. Toplumda
farz-ı kifayeyi ifa edecek ikinci bir kişi bulunmazsa, artık bu farz, o kişi
için farz-ı ayına dönüşür.
Meselâ, cenâzeyi yıkayabilecek tek kişinin bulunması halinde, bunun yıkaması
farz-ı ayın olur.
(İ.P.)