Ana Sayfa » Peygamberler Tarihi »Peygamberler ( Hz Harun Aleyhisselam )

Hz_Harun.gif (316×200)

Hz. Harun Aleyhisselam, İsrailoğullarına gönderilen peygamberlerden.Hazret-i Musa’nın ana-baba bir büyük kardeşidir. Babasının ismi, İmrân bin Yasher’dir.Soy itibariyle Yakub aleyhisselamın oğullarındanLâvî’ye dayanır.Mısır’da doğdu. Musa aleyhisselamdan üç sene önce Tûr-i Sinâ’da vefat etti.

Harun aleyhisselam,İsrailoğulları üzerine Firavun’un ve kıbtîlerin zulüm ve baskılarının arttığı sırada doğdu. Çocukluğu ve gençliği Mısır’da geçti. Musa aleyhisselama peygamberlik emri bildirildikten sonra, Harun aleyhisselama da peygamberlik emri bildirildi. Musa aleyhisselamla birlikte Firavun’a gitmeleri, onu ve avânesini Allahü teâlâya îmâna dâvet etmeleri emredildi. Harun aleyhisselam, Musa aleyhisselamla birlikte Firavun’u ve adamlarını hak dîne inanmaya dâvet ettiler.

Kendisinin tanrı olduğunu iddiâ eden ve insanların kendisine secde etmelerini isteyen Firavun, Musa ve Harun aleyhimesselâmın dâvetini ve îzâhlarını kabul etmedi.İlk önce alay edip hakâret dolu sözler sarf etti. Musa aleyhisselama inananlara ve İsrailoğullarına korkunç zulümler yaptırdı.İsrailoğulları durumlarını Musa ve Harun aleyhimesselâma bildirip, dua istediler. Allahü teâlâ, Firavun ve kavmine îkâz olarak musîbetler gönderdi. Musa ve Harun aleyhimesselâm, Allahü teâlânın emriyle İsrailoğullarını Mısır’dan çıkarıp, Kızıldeniz’den yürüyerek Sina Yarımadasına geçtiler. Firavun ve ordusu da geçmek için denize yürüyünce, küfür ve azgınlıklarının cezâsı olarak, boğulup helâk oldular.

Musa aleyhisselam, kavmiyle berâber Tih Sahrasındayken Allahü teâlâdan gelen vahiyle Tevrat-ı şerîf’i almak üzere Tûr Dağına gittiği sırada Harun aleyhisselamı yerine vekil bıraktı. Musa aleyhisselam Tûr Dağındayken, İsrailoğulları Harun aleyhisselamı dinlemeyip Sâmirî adında bir münâfığın hîlelerine kapılarak, yaptıkları altın buzağı heykeline taptılar.Harun aleyhisselam kavminin bu câhilce ve azgınca hareketi karşısında onlara nasîhatlerde bulundu.Onları bu inanış ve hareketlerinden uzaklaştırmaya çalıştı.Onun nasîhat ve uyarılarını bir kısmı kabul ettiyse de bir kısmı kabul etmedi.Harun aleyhisselamı tehdid ettiler.Harun aleyhisselam, kendisine tâbi olan 12.000 kişiyle birlikte onların içinden ayrılmak veya onlarla sert bir şekilde mücâdele etmek istedi. Fakat Musa aleyhisselamın, “İsrailoğullarını parçaladın, birbirinden ayırdın!” diyeceğini düşünerek, bu işten vazgeçti. Musa aleyhisselamın Tûr’dan dönmesini bekledi.

Musa aleyhisselam, Tûr Dağından dönüşünde kavminin altın buzağı heykeline taptığını görünce çok üzüldü. Bu hâlin sebebini Harun aleyhisselama sordu. Harun aleyhisselam da İsrailoğullarının kendisini dinlemediklerini ve kendisini ölümle tehdid ettiklerini, Sâmirî adında bir münâfığa uyarak bu yola saptıklarını bildirdi.Musa aleyhisselam Sâmirî’ye beddua etti ve İsrailoğullarının tövbe etmelerini bildirdi.İsrailoğulları, Musa aleyhisselamın dediklerini kabul ettiler ve tövbe ettiler. Bu mücâdeleler sırasında Harun aleyhisselam da Musa aleyhisselamla birlikte gayret etti.

Allahü teâlâ, Musa aleyhisselama kavmini toplayıp, Arz-ı Mev’ût denilen bölgeye (Filistin ve Şam bölgesi) götürmesini ve puta tapan Amâlika kavmiyle harb etmesini emretti.İsrailoğulları, o beldelerde zâlim ve kuvvetli hükümdârların bulunduğunu ileri sürerek harbe gitmediler. Allahü teâlâ bu isyânları sebebiyle İsrailoğullarına kırk yıl müddetle Arz-ı Mev’ûd’a girmeyi haram kıldı.İsrailoğulları bu kırk sene içinde Tih Sahrâsında şaşkın ve perişan şekilde dolaştılar. Bu sırada Harun aleyhisselam da Musa aleyhisselamla birlikte İsrailoğullarının sıkıntılarına sabretti.

Harun aleyhisselam, İsrailoğullarının nankörlükleri üzerine, cenâb-ı Hakk’ın kendilerini Tih Çölünde kalmaya mahkûm ettiği kırk senenin sonlarına doğru, hazret-i Musa’dan birkaç sene veya bir rivâyete göre üç sene evvel vefat etti.Kabrinin nerede olduğu husûsunda çeşitli rivâyetler vardır.

Harun aleyhisselamla ilgili olarakKur’ân-ı kerîm’in Mâide,A’râf, Yunus, Tâha, Furkan, Şuarâ, Kasas, Saffât sûrelerinde bilgi verilmektedir

Peygamberlerle ilgili ayetler.

Kur'an-ı Kerim Bakara Sûresinin 177 . Ayetinde

İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı taraflarına çevirmeniz(den ibaret) değildir. Asıl iyilik, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitap ve peygamberlere iman edenlerin; mala olan sevgilerine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, (ihtiyacından dolayı) isteyene ve (özgürlükleri için) kölelere verenlerin; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren, antlaşma yaptıklarında sözlerini yerine getirenlerin ve zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda (direnip) sabredenlerin tutum ve davranışlarıdır. İşte bunlar, doğru olanlardır. İşte bunlar, Allah’a karşı gelmekten sakınanların ta kendileridir.



Bakara Sûresinin 246 . Ayetinde

Mûsâ’dan sonra İsrailoğullarının ileri gelenlerini görmedin mi (ne yaptılar)? Hani, peygamberlerinden birine, “Bize bir hükümdar gönder de Allah yolunda savaşalım” demişlerdi. O, “Ya üzerinize savaş farz kılındığı halde, savaşmayacak olursanız?” demişti. Onlar, “Yurdumuzdan çıkarılmış, çocuklarımızdan uzaklaştırılmış olduğumuz halde Allah yolunda niye savaşmayalım” diye cevap vermişlerdi. Ama onlara savaş farz kılınınca içlerinden pek azı hariç, yüz çevirdiler. Allah zalimleri hakkıyla bilendir.



Bakara Sûresinin 285 . Ayetinde

Peygamber, Rabbinden kendisine indirilene iman etti, mü’minler de (iman ettiler). Her biri; Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman ettiler ve şöyle dediler: “Onun peygamberlerinden hiçbirini (diğerinden) ayırt etmeyiz.” Şöyle de dediler: “İşittik ve itaat ettik. Ey Rabbimiz! Senden bağışlama dileriz. Sonunda dönüş yalnız sanadır.”

Hz.Harun(a.s) Peygamberin Hayatı / Peygamberler Tarihi

Kategori :Peygamberler Tarihi( Hz Harun)
  • namazOkuma sayısı:451