Peygamberimizin Dilinden 40 Dua - En Güzel Dualar
1. Allahümme bike esbahnâ ve bike emseynâ ve bike nehyâ ve bike nemûtü ve
ileyke’l-masîr.
“Allah’ım! Senin iznin ve yardımınla sabahladık ve akşamladık. Yine senin izin
ve yardımınla yaşar ve ölürüz. Sonunda dönüş yalnız sanadır.”
(Ebû Dâvûd, “Edeb”, 110; Tirmizî, “Deavât”, 13; İbn Mâce, “Dua”, 14)
2. Allahümme e’ûzü bi rızâke min sehatike ve bi muâfâtike min ‘ukûbetike ve
e’ûzü bike minke lâ uhsi senâen ‘aleyke ente kema esneyte ‘ala nefsike.
“Allah’ım! Öfkenden rızana; cezandan affına sığınırım. Senden yine sana
sığınırım. Sana övgüyü saymakla bitiremem. Sen kendini nasıl övdüysen öylesin.”
(Müslim, “Salât”, 222)
10. Allahümme innî e’ûzü bike minel-cû’ı fe-innehû bi’sed-dacî’u ve e’ûzü bike
mine’l-hıyâneti fe-innehâ bi’seti’l-bitânetü.”
“Allah’ım! Açlıktan sana sığınırım. Çünkü açlık, ne kötü bir arkadaştır.
Hainlikten de sana sığınırım. Çünkü hainlik, ne kötü bir sırdaştır.”
(Ebu Dâvûd, “Vitr”, 32; Nesai, “İstiâze”, 19,20; İbn Mâce, “Et’ime”, 53)
11. Allahümme ‘âfini fi cesedî ve ‘âfinî fî basarî ve’c‘alhü’l vârise minnî lâ
ilâhe illâllahu’l- halîmu’l-kerîmu subhâne’llahi rabbi’l-‘arşi’l-‘azîm ve’l-hamdü
li’llahi rabbi’l-‘âlemîn.
“Allah’ım! Bedenime sağlık ver, gözüme sağlık ver, sağlığı benim varisim kıl
(son nefesime kadar beni sağlıklı eyle). Halîm ve kerîm olan Allah’tan başka
ilah yoktur. Ulu arşın sahibi Allah’ı noksan sıfatlardan tenzih ederim. Her
türlü övgü âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur”
(Tirmizî, “Deavât”, 66)
12. Allahümme innî es’elükel-hüdâ ve’t-tüka ve’l-‘afafe ve’l-ğınâ.
“Allah’ım! Senden hidayet, takva, (sorumluluk bilinci) iffet ve (gönül)
zenginliği isterim.”
(Müslim, “Zikir”, 72)
13. Allahümmağfirlî ve’rhamnî ve’hdinî ve ‘âfinî ve’r-zuknî
“Allah’ım, beni bağışla, bana merhamet et, bana hidayet nasip eyle, bana âfiyet
ve (hayırlı) rızık ver.”
(Müslim, “Zikir”, 35)
14. Allahümme’nfa’nî bima ‘allemtenî ve ‘allimnî ma yenfeunî ve zidnî ‘ilmen,
elhamdülillahi ‘alâ külli hâlin ve e’uzü billahi min hâli ehli’n-nâri.
“Allah’ım! Bana öğrettiğin ilim ile beni faydalandır, bana fayda verecek ilmi
öğret ve benim ilmimi artır. Her hâl üzere Allah’a hamd olsun. Cehennem ehlinin
halinden Allah’a sığınırım.”
(Tirmizî, “Deavât”, 129)
15. Allahümme innî e’ûzü bike min ‘ilmin la yenfe’u ve min kalbin lâ yahşe’u, ve
min nefsin lâ teşbe’u ve min da’vetin lâ yüstecâbu leha.
“Allah’ım! Fayda vermeyen ilimden, huşu duymayan kalpten, kabul olunmayan duadan
doymayan nefisten sana sığınırım.”
( Müslim, “Zikir”, 73)
16. “Ya mukallibel kulûb! Sebbit kalbî ‘alâ dînike.
“Ey kalpleri hâlden hâle çeviren Allah’ım, kalbimi dinin üzere sabit kıl.”
(Tirmizî, “Deavât”, 124)
17. “…Allahümme âti nefsî takvâha, ve zekkiha ente hayru men zekkaha, ente
veliyyuha ve mevlaha.”
“…Allah’ım! Nefsime takvasını (günahlardan sakınma duygusu) ver ve onu (her
türlü günahtan) temizle, Sen temizleyenlerin en hayırlısısın. Onun koruyucusu ve
efendisi de sensin..”
(Müslim, “Zikir”, 73)
18. Allahümme’c’alnî mine’llezîne iza ehsenu ‘s-tebşeru ve iza esâu’stağferû
“Allah’ım! Beni iyilik işledikleri zaman sevinen ve kötülük yaptıkları zaman
bağışlanma dileyen kullarından eyle.”
(İbn Mâce, “Edeb”, 57)
19. Allahümme rahmeteke ercû felâ tekilnî ila nefsî tarfate‘aynin ve aslih lî
şe’nî küllehü lâ ilâhe illa ente.
“Ey Allah’ım! Senin rahmetini umuyorum, beni göz açıp kapayıncaya kadar (da
olsa) nefsimle başbaşa bırakma. Halimi tümüyle düzelt, Senden başka ilâh
yoktur.”
(Ebu Dâvûd , “Edeb”, 110)
20. Allahümme Rabbe’n-nâsi! Ezhibi’l-be’se, veşfihi, ve ente’ş-şâfi. Lâ şifâe
illâ şifâüke. kifâen lâ yüğâdiru sekamâ.
“Allah’ım, ey insanların Rabbi! Sıkıntıyı gider, şifa ver. kifayı veren ancak
sensin. Senin vereceğin şifadan başka şifa yoktur. Öyle bir şifa ver ki,
hastalık nedir bırakmasın.”
(Buhârî, “Tıb”, 37; Ayrıca bk. Müslim, “Selam” 46; Ebû Davud, “Tıb”, 17 Tirmizî,
“Deavât”, 111)
21. Allahümme ahsente ha?kÉ fe ehsin hulukî.
“Allah’ım! Yaratılışımı güzelleştirdiğin gibi ahlâkımı da güzelleştir”
(İbn Hanbel,el Müsned, I, 403)
22. Allahümme innî e’uzü bike mine’ş-şikaki ve’n-nifaki ve sûi’l-ahlâki.
“Allah’ım! (haktan) ayrılmaktan, iki yüzlülükten ve kötü ahlâktan sana
sığınırım.”
(Ebû Dâvûd, “Vitr”, 32; Nesaî, “İstiâze”, 21)
23. Allahümme inneke ‘afüvvün kerîmün tühıbbü’l-‘afve fa’fü ‘annî .
“Allah’ım sen affedicisin, cömertsin, affetmeyi seversin, beni de affet.”
(Tirmizî, “Deavât”, 89)
24. Allahümme’rzuknî hubbeke ve hubbe men yenfeunî hubbuhu ‘indeke.
“Allah’ım! Bana kendi sevgini ve Senin yanında sevgisi bana fayda verecek
kimsenin sevgisini ver.”
(Tirmizî, “Deavât”, 73)
25. Allahümmekfinî bihalâlike an haramike ve ağninî bifadlike ammen sivâke.
“Allah’ım! Harama bulaşmaktansa, helalinle yetineyim. Beni lütfunla (zengin
kılarak) Senden başkasına muhtaç etme.”
(Tirmizî, “Deavât”, 110)
26. Allahümme eınnî ala zikrike ve şükrike ve husni ibadetike.
“Allah’ım! Seni anmak, sana şükretmek, sana güzelce kulluk etmekte bana yardım
et.”
(Ebu Dâvûd, “Salât”, 361; Nesâî, “Sehv” 60; İbn Hanbel, el Müsned, V, 245.)
27. Allahümme innî eselüke min salihi ma tü’ti’n-nâse mine’l-mali ve’l-ehli ve’l-veledi
gayri’d-dâlli vele’l mudilli.
“Allah’ım! Mal, aile, çocuk olarak insanlara verdiklerinin hayırlısını dilerim,
sapıtan ve saptıranları değil.”
(Tirmizî, “Deavât”, 124)
28. Bismillahillezî la yedurru me’a’smihî şeyun filardi vela fi’s-semâi ve
hüve’s-semi’u’l-‘alîm.
“Allah’ın adıyla… O’nun adıyla (hareket edildiğinde) yerde ve gökte hiçbir şeyin
zararı dokunmaz. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.”
(Tirmizî, “Deavât”, 13)
29. Elhamdü li’llahi’llezî et’amena ve sekana ve ce’alena müslimin.
“Bizi doyurup içiren ve bizi Müslümanlardan eyleyen Allah’a hamdolsun.”
(Ebu Dâvûd, “Eti’me”, 53; Tirmizî, “Deavat”, 56 )
30. Allahumme eslemtu nefsî ileyke ve veccehtu vechî ileyke ve fevvaztü emrî
ileyke ve elce’tu zahrî ileyke rağbeten ve rehbeten ileyke, la melcee ve la
mencee minke illa ileyke, Amentu bi kitabikellezi enzelte ve binebiyyikellezi
erselte
“Allah’ım! (rahmetini) umarak, (azabından) korkarak kendimi sana teslim ettim.
Yüzümü sana çevirdim. İşimi sana ısmarladım. Sırtımı sana dayadım, sana
sığındım. Senden başka sığınak, senden başka dayanak yoktur. İndirdiğin kitaba
ve gönderdiğin peygambere inandım.”
(Buhârî, “Vudu”, 75, “Deavât”, 6, 9; Müslim, “Zikir”, 56)
31. Allahümme elif beyne kulubinâ ve aslih zâte beyninâ ve’hdinâ sübüle’sselâmi
ve neccinâ mine’z-zulümâti ile’n-nûri ve cennibne’l fevâhişe mâ zahare minhâ ve
mâ betane.
“Allah’ım! Kalplerimizi birleştir. Aramızı düzelt ve bizi kurtuluş yollarına
ilet. Bizi karanlıklardan aydınlığa çıkar ve büyük günahların açığından da
gizlisinden de uzaklaştır.”
(Ebu Dâvûd, “Salât”, 182 )
32. “Allahümme aslih lî dinî ellezî hüve ‘ismetu emrî, ve aslih lî dünyâye
elletî fîhâ meâşî, ve aslih lî ahireti elletî fîhâ meadî, vec ‘alil hayâte
ziyâdeten lî fî külli hayrin, vec ‘alil mevte râhaten lî, min külli şerrin”
“Allah’ım! Dinimi güzelce yaşat ki o benim güvencemdir. Dünyamı düzelt ki o
benim geçim kaynağımdır. Ahiretimi hazırla ki o benim son durağımdır. Hayatımda
her türlü hayrı ziyadesiyle ihsan eyle. Ölümümü de her türlü şerlerden muhafaza
eyle.”
(Müslim, “Zikir”, 71)
33. Allahümmeğfirlî zenbî küllehü dikkahu ve cillehu ve evvelehu ve ‘ahirahu ve
‘alâniyetehu ve sırrehu .
“Allah’ım! Günahlarımın küçüğünü büyüğünü, öncesini sonunu, açığını ve
gizlisini, hepsini bağışla.”
(Müslim, “Salât”, 216)
34. Allahümme innî zalemtu nefsî zulmen kesîran ve lâ yağfiru’z zünûbe illâ ente
feğfirlî mağfiraten min ‘indike, verhamnî inneke entel ğafûrur rahim.
Allah’ım! küphesiz ben nefsime çok zulmettim, günahları bağışlayacak olan yalnız
Sensin. Öyleyse katından bir af ile beni bağışla. Bana merhamet et, çünkü
bağışlaması ve rahmeti çok olan sadece Sensin”
(Buhârî, “Ezan”, 149; Müslim, “Zikir”, 48)
35. Allahümme ente Rabbî, lâ ilâhe illâ ente halaktenî, ve ene ‘abdüke, ve ene
alâ ahdike ve va‘dike m’esteta‘tü. Eûzü bike min şerri mâ sana‘tü, ebûü leke bi-ni‘metike
aleyye ve ebûü leke bi-zenbî, fağfir lî feinnehû lâ yağfirü’z-zünûbe illâ ente.
“Allah’ım! Sen benim Rabbimsin! Sen’den başka ilâh yoktur. Beni Sen yarattın.
Ben Senin kulunum. Gücüm yettiğince (ezelde) sana verdiğim sözümde ve vaadimde
durmaktayım.
İşlediğim günahların şerrinden sana sığınırım. Bana lutfettiğin, ni’metlerini
i’tirâf ederim, günahımı da i’tirâf ederim. Beni affet çünkü günahları ancak Sen
affedersin”
(Buhârî,”Deavât”, 2, 15)
36. Allahümmağfirlî hetîetî ve cehlî, ve isrâfî fî emrî, ve ma ente a’lemu bihî
minnî, Allahümmağfirlî ciddî, ve hezlî, ve hataî ve ‘amdî, ve küllü zalike
‘indî, Allahümmağfirlî mâ kaddemtu ve mâ ahhartu, ve mâ esrartu ve mâ a’lentu,
vemâ ente a’lemu bihî minnî, entel mukaddimu ve entel muahhir ve ente ‘ala külli
şey’in kadîr.
“Allah’ım! Günahlarımı, bilgisizlik yüzünden yaptıklarımı, işimdeki aşırılıkları
ve benden daha iyi bildiğin bütün kusurlarımı bağışla.
Allah’ım, ciddi ve şaka yollu yaptıklarımı, yanlışlıkla ve bilerek işlediğim
günahlarımı affeyle. Bütün bu kusurların hepsi bende vardır.
Allah’ım! kimdiye kadar yaptığım, bundan sonra yapacağım, gizlediğim ve açığa
vurduğum, benden daha iyi bildiğin günahlarımı affeyle.
Öne geçiren de sen, geride bırakan da Sensin. Senin her şeye gücün yeter.”
(Buhârî, “Deavât”, 60; Müslim, “Zikir”, 70. )
37. Allahümmeğsil hatâyâye bimâi’sselci ve’l-beredi ve nakki kalbî mine’l-hatâyâ
kemâ nekkayte’sevbe’l-ebyeda mine’d-denesi.
“Allah’ım! Hatalarımı kar ve soğuk su ile temizle. Beyaz elbiseyi kirden
temizlediğin gibi kalbimi de hatalardan arındır.
(Nesâî, “Taharet”, 49; Ayrıca bk. Buhârî, “Deavât”, 38, 43 45; Müslim, “Zikir”,
49)
38. Allahümme innî es’eluke hubbeke ve hubbe men yuhibbuke ve’l-amele’l-lezi
yübelliğuni hubbeke. Allahummec’al hubbeke ehabbe ileyye min nefsî ve ehlî ve
mine’l- mâil bârid.
“Allah’ım! Senden Seni sevmeyi, Seni sevenleri sevmeyi ve Senin sevgine
ulaştıran ameli yapmayı isterim.
Allah’ım! Senin sevgini, bana canımdan, ailemden ve soğuk sudan daha sevgili
kıl.”
(Tirmizî, “Deavât”, 73)
39. Allahümme leke sumtü ve ‘alâ rızkıke eftartü
“Allah’ım! Senin rızân için oruç tuttum. Senin rızkınla orucumu açıyorum.”
(Ebû Dâvûd, “Savm”, 22)
40. Allahümme ahsin ‘âkıbetena fi’l-umûri küllihâ ve ecirnâ min hızyi’dünyâ ve
‘azâbî’l-âhireti.
“Allah’ım! Bütün işlerimizin sonucunu güzel eyle, dünyada rezil olmaktan ve
ahiret azabından bizi koru.”
(Ahmed b. Hanbel, el Müsned, 4/181)
Diyanet