⏳ 13 May 2024 | 20:37:39
|
İmâduddîn Ebu'1-Fidâ İsmail b. Ömer b. Kesîr, Dımaşk civarındaki Bus-râ'nın köylerinden birinde 701/1301 senesinde doğdu. Babası, köyünün hatibi idi. İbn Kesîr çokjküçük yaşta iken (703/ 1303) babasını kaybetti. Küçük yaşta yetim kalan îbn Kesîr'i ağabeyi Abdulvahhâb terbiyesine aldı. 706/1306 senesinde ağabeyi ile birlikte Dımaşk (Şam)a yerleşti. İlk ibtîdaî bilgileri ağabeyi olan büyük kardeşinden aldı. Daha sonra, Burhanuddin el-Fezâri, Kemaluddin b. Kâdi (Şahba) Şihne'den fıkıh öğrendi. el-Kasım b. Asâkir, İshâk, el-Âmidî, Muhammed b. Zirâd, İbnu'r-Radî ve İbn Teymiyye gibi alimlerden ilim tahsil etti ve kendisini yetiştirdi. Genç yaşından itibaren eserler yazmaya başlamış, Hadis, Fıkıh, Târih ve Tefsir sahalarında kaleme aldığı eserler sağlığında insanlar arasında şöhret bulmuş, yaygınlaşmıştı. Tehzîbu'l-Kemâl sahibi el-Mizzî'ye mulâzamat etti ve nihayet onun kızı ile evlenerek ona da damat oldu. Mısır'dan el-Karâfî, ed-Debbüsî, el-Vânî ve el-Hutenî gibi âlimler müellifimize icazet verdiler.
Hadis ve Tefsir ilimlerinde çok geniş bir kültüre sahipti. Böyle bir kültüre sahip olması sebebiyle, Şam'da uzun yıllar, çeşitli medreselerde İslâmî ilimleri ve özellikle de hadis okutmuştur. İbn Tangrıberdî, onun el-Medrese-tu'n-Necîbiyye'de ders verdiğini zikreder. ed-Dimeşkî, en-Nuaymî ve ed-Dâvûdî'de, ez-Zehebi'nin vefatından sonra Ümmü Salih meşihatına tayin edildiğini, es-Subhî'nin vefatından sonra da Eşrefiyye Dam'1-Hadisinde kısa bir süre ders verdiğini kaydederler.
Kendisini yetiştirip, tedris hayatına atıldıktan sonra pek çok öğrenci yetiştirmiş, İbn Hacer gibi alim bir zâtın hocalığı payesine erişmiştir.
Şam civarında doğan, orada yetişen ve büyük bir üne kavuşmuş olan müellifimiz İbn Kesîr, zamanında İslâmî ilimler alanında iyi bir konuma sahipti. İlminin genişliğine devrindeki alimler ve talebeleri şehadet ederler. Zehe-bi: "O imam, müftî sağlam bir muhaddis, alim, iyi bir Fakih, nakilci bir mü-fessir idi. Onun faydalı tasnifleri vardır." demektedir. İbn Hacer: "O hadislerin rical ve metinlerini tedkik ile, meşgul oldu. Pek çok faydalı şeyler hazırladı. Sağlığında eserleri yayıldı. Ölümünden sonra da insanlar onun eserlerinden faydalandılar..." demiştir.
İslâmî ilimlerin, tarih, hadis, tefsir gibi yönlerinde şöhrete ulaşan bu zatın, genç yaşlarda, eserler yazmaya başladığı ve bu eserlerinin sağlığında insanlar tarafından kullanıldığı, öldükten sonra da istifade edilme bakımından değerinden birşey kaybetmediği ifade edilmiştir.
Kaynak : Evliyalar Ansiklopedisi , İbn Kesîr Hayatı